Yığma Yapı Tasarım
Yığma yapılar taşıyıcı iskelet içermez. Bu nedenle bu yapılar yükleri doğrudan duvarlarla zemine iletir. Yapıcılar kolon ve kiriş kullanmaz. Bunun yerine, taş, tuğla, kerpiç gibi malzemeleri harçla birleştirerek yapı kurarız. Yığma yapılar tarih boyunca anıtsal yapılar ve konutlarda yer aldı. Özellikle, Türkiye gibi deprem riski yüksek ülkelerde mühendisler bu yapıların güvenliğini öncelikli görür.
Yığma Yapı Tasarım Tarihçesi ve Mimari Gelişimi
Dünya Genelinde: Neolitik Çağ’daki insanlar kerpiçle duvar ördü. Daha sonra, Mısırlılar ve Mezopotamyalılar taş ve kerpiçle büyük yapılar kurdu. Romalılar kemer ve kubbe kullanarak yığma yapıları işlevsel hâle getirdi. Ayrıca, Gotik dönem mimarları katedralleri ve kaleleri taşla inşa etti. Mimarlar betonarme ve çelik sistemleri geliştirene kadar bu tekniği sürdürdü. Böylece, yığma yapılar yüzyıllar boyunca gelişimini sürdürdü.
Türkiye Özelinde: Anadolu’daki topluluklar Çatalhöyük’te kerpiç evler yaptı. Öte yandan, Hititler Hattuşa’da, Romalılar ve Bizanslılar Efes’te taş ve tuğla kullandı. Osmanlı mimarları taş, tuğla ve horasan harcıyla cami, medrese, köprü ve kervansaray inşa etti. Ayrıca, konutlarda ustalar ahşap hatıllı hımış sistemiyle yapıların sünekliğini artırdı. Günümüzde kırsal bölgelerde hâlâ yığma yapılar kurarız. Bu da, geleneğin devam ettiğini gösterir.
Yığma Yapılarda Kullanılan Malzeme Türleri
Taş: Ustalar taşın sağlam yapısı nedeniyle onu binlerce yıldır kullanır. Bununla birlikte, moloz taşlar düzensiz şekilleriyle zayıf duvarlar oluşturur. Kesme taşlar düzgünlükleriyle dayanıklı duvarlar sağlar. Ancak, taş duvarlar uzun ömürlü olsa da ağırlıkları nedeniyle depreme karşı kırılabiliyor.
Tuğla: Üreticiler kil toprağı pişirerek standart boyutlu tuğla elde eder. Bu sayede, ustalar bu tuğlalarla hafif ve sağlam yapılar kurar. Delikli tuğlalar yalıtım sağlar. Fakat, taşıyıcı duvarlarda bu tuğlaları kullanırken ek takviye gerekir.
Kerpiç: İnsanlar kil ve samanı karıştırıp kalıplarda kurutarak kerpiç blok üretir. Üstelik, kerpiç ucuzdur ve iyi ısı yalıtımı sağlar. Oysa suya ve depreme karşı zayıftır. Dolayısıyla, ustalar onu genellikle tek katlı yapılarda kullanır.
Harç: Ustalar taş ve tuğlaları birbirine bağlamak için harç kullanır. Tarihsel olarak, geçmişte toprak ve kireç harçlarını tercih ettiler. Osmanlı ustaları horasan harcıyla büyük kubbeler kurdu. Günümüzde ise, inşaatçılar çoğunlukla çimento harcı kullanır. Bu harç güçlü bir bağ kurar ama zamanla çatlayabilir. Bu nedenle, dikkatli uygulanması gerekir.
Modern Malzemeler: Günümüzde inşaatçılar gazbeton ve beton briket gibi endüstriyel bloklar kullanır. Özellikle, bu malzemeler hafif ve yalıtkan oldukları için tercih edilir. Fakat yeterli taşıma gücü sağlamazlar. Bu yüzden, ustalar bu duvarlara betonarme hatıllar ekler.
Yığma Yapıların Dayanıklılığı ve Deprem Performansı
İyi tasarım yapan ustalar yığma yapıları dikey yüklere karşı dayanıklı hâle getirir. Ne var ki, depremler duvarlarda çatlama ve çökme oluşturur. Mühendisler bu yapılarda şu hasarları gözlemler:
- Duvar köşelerinde düşey çatlaklar
- Pencere ve kapı köşelerinde çapraz çatlamalar
- Katlar arasında duvar çökmesi
- Duvarların dışa devrilmesi
Ustalar bu riskleri azaltmak için duvarlara ahşap ya da betonarme hatıl yerleştirir. Ayrıca, döşemeleri duvarlara bağlar. Araştırmacılar ahşap hatıllı yığma evlerin kerpiç yapılardan daha güvenli olduğunu gösterdi. Bununla birlikte, mühendisler tüm duvarların birlikte çalıştığı kutu sistem oluşturarak yapı bütünlüğünü korur.
Modern Yığma Yapı Tasarım Teknikleri
Tasarım İlkeleri: Mühendisler yığma yapıları yeni yönetmeliklere göre tasarlar. Bu süreçte, malzeme dayanımını, yükleri ve boyut sınırlamalarını dikkate alır.
Donatılı Yığma: Uygulamacılar tuğla boşluklarına çelik donatı yerleştirir. Daha sonra, beton dökerek bu duvarları daha sağlam hâle getirir. Böylece çekme ve kesme dayanımını artırır. Bu yöntem, özellikle deprem bölgelerinde önemlidir.
Çevrimli Yığma: İnşaatçılar yığma duvarların çevresine betonarme hatıl ve kolon döker. Bu şekilde, duvarların depremde dağılmasını önler.
Uygulama Alanları: Ustalar bu teknikleri kırsal evler, afet konutları ve turistik yapılarda kullanır. Ancak, şehirlerde bu sistemi nadiren uygular.
Analiz ve Testler: Araştırmacılar bu yapıların davranışını sarsma tablalarında test eder. Ayrıca, bilgisayar ortamında analiz yaparak duvarların çatlama, taşıma kapasitesi ve enerji yutma özelliklerini ölçer.
Türkiye’de Güncel Durum ve Mevzuatlar
Mevcut Yapılar: Türkiye’de kırsalda kerpiç ve taş yapılar vardır. Aynı zamanda, şehir merkezlerinde tarihi kagir yapılar yer alır. Kültürel değer taşıyan bazı yapıları koruma altına alırız. Bu kapsamda, yapıların belgelenmesi önemlidir.
Yeni Yapılar: Yeni yığma binaları genellikle kırsal konut veya afet yapısı olarak inşa ederiz. Bu doğrultuda, mühendisler bu yapılarda çoğunlukla çevrimli sistemi uygular.
Mevzuatlar: Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018 çevrimli ve donatılı yığma yapılara izin verir. Ayrıca, TS 2510, TS EN 771 ve Eurocode 6 standartları bu yapıları düzenler.
İzin ve Planlama: Belediyeler bazı bölgelerde yığma yapı yapımına sınırlama getirir. Buna ek olarak, bankalar kredi verirken bu yapılara daha temkinli yaklaşır. Kentsel dönüşüm sırasında birçok yığma yapıyı yıkar, yerine yeni yapılar inşa ederiz. Bu durum, geleneksel mimari kayıplarına yol açabilir.
Yığma Yapıların Korunması ve Güçlendirilmesi
Restorasyon İlkeleri: Restoratörler tarihi yapılarda özgün malzemeyi korur. Bunun yanı sıra, kireç harcı, taş uyumu ve geleneksel işçiliğe öncelik verir.
Güçlendirme Yöntemleri:
- Ahşap hatıl ve döşeme ekleme
- Çelik çubuk ve gergi kullanımı
- Betonarme kemer ve payanda yerleştirme
- Epoksi veya çimento enjeksiyonu
- Lifli polimer (FRP) uygulamaları
- Çelik levha ve profil desteği
- Temel ve zemin iyileştirmesi
Uygulama Örnekleri: Uzmanlar Ayasofya gibi yapılarda payanda, çelik kuşak ve enjeksiyonla güçlendirme yaptı. Ayrıca, kırsal bölgelerde çelik hasır ve sıva ile kerpiç evleri sağlamlaştırdı.
Sonuçlar: Güçlendirilmiş yapılar daha fazla yatay yüke dayanır. Böylece, duvarlar çatlamaz, dağılmaz. Böylece can güvenliğini artırırız. Bu da, afet sonrası riskleri azaltır.
Sonuç
Ustalar yığma yapıları doğru bilgi ve mühendislikle güvenli hâle getirir. Üstelik, geleneksel yöntemleri modern teknikle birleştirerek sağlam ve uzun ömürlü yapılar kurarız. Böylece hem kültürel mirası koruruz hem de güvenli yaşam alanları oluştururuz. Sonuç olarak, yığma yapılar gelecekte de varlığını sürdürebilir.
Konu Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz. Tıklayınız!